YouTube algoritması açığa çıktı: Etki ve etkileşimi artıran 10 ipucu

Fansgurus Yazarı  ·  oluşturuldu:2024-06-03 03:04:42  ·  güncellendi:2025-11-26 09:13:46

YouTube platformu ortaya çıktığından beri algoritmasının nasıl çalıştığı içerik üreticileri için hep bir sır oldu. Birçok kişi, videolarının performansını en üst düzeye çıkaracak ve belki de tek gecede viral olmasını sağlayacak o “sihirli formülü” bulmak için saatler harcıyor.

Ancak iyi haber şu ki: YouTube mühendisleri ve ürün yöneticileri, yıllar içinde bu konuyu açıklığa kavuşturmak için pek çok bilgi paylaştı. Bu açıklamalar, hem hedeflerini hem de YouTube’un bilgi ve eğlence arayan kullanıcılar için nasıl bir platform tasarlamak istediğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Bu yazıda YouTube algoritmasının temel çalışma prensiplerini ve videolarınızı virale biraz daha yaklaştırmak için bugün hemen uygulamaya başlayabileceğiniz bazı pratik ipuçlarını paylaşacağız.

Fansgurus, sosyal medya pazarlaması için geliştirilmiş çevrimiçi bir platformdur ve Facebook, Instagram, Twitter, Pinterest, YouTube, TikTok, Telegram, Shopee ve diğer uluslararası sosyal platformlarla çalışır; takipçi artırma, beğeni, paylaşım, yorum, izlenme sayısı, canlı yayın desteği ve web sitesi trafik yönlendirme gibi veri odaklı hizmetler sunar. Hızlı deneyim için: https://fansgurus.com/ref/jcofx

YouTube algoritması nedir?

YouTube algoritmasının merkezinde, yapay zekâ destekli kural ve veri kümeleri bulunur. Arka planda sürekli çalışarak milyarlarca veri noktası toplar ve mühendislerin tanımladığı kuralları kullanarak hangi videoları hangi kullanıcılara göstermesi gerektiğine karar verir.

Algoritmanın temel amacı, kullanıcıların YouTube arama çubuğuna bir sorgu yazarken ne aradığını tahmin etmek ve ardından hangi videoları izlemek isteyebileceklerini öngörmektir.

Bunu yapmak için algoritma; videonun kendisi, yorumlar, metin verileri (örneğin video açıklaması) gibi sinyalleri ve farklı kullanıcıların platformu nasıl kullandığını ve içerikle nasıl etkileşime girdiğini analiz eder. Daha sonra bu videoları, alaka düzeyini ve kullanıcı memnuniyetini en üst düzeye çıkaracak şekilde sıralar.

2024’te YouTube algoritması nasıl çalışıyor?

YouTube’un algoritması, platformun doğuşundan bu yana ciddi bir evrim geçirdi. İlk dönemlerde YouTube, hangi videoların önerileceğine karar verirken büyük ölçüde tıklamalara güveniyordu. Bu da kısa sürede tıklama tuzağı başlıkların çoğalmasına ve izleyici deneyiminin olumsuz etkilenmesine yol açtı.

2015’ten bu yana YouTube, odağını izleyici memnuniyetini optimize etmeye kaydırdı. Bunu, kullanıcılar içerik tüketirken gerçek zamanlı anketler göndererek, memnuniyet verilerini toplayarak ve bu bilgileri öneri motorunu yönlendirmek için kullanarak yapıyor.

Peki YouTube, hangi içeriğin kullanıcıyı en çok tatmin edeceğine nasıl karar veriyor? Dikkate alınan başlıca faktörler şunlardır:

tıklanma oranı (gösterimden sonra videoya tıklanma olasılığını ölçer);
izlenme süresi (kullanıcının belirli bir video veya kanalı izleyerek geçirdiği toplam süre);
kullanıcının belirli bir kanaldan izlediği video sayısı;
kullanıcının arama geçmişi;
izleme geçmişinin ne kadar güncel olduğu;
kullanıcının demografik bilgileri ve konumu;
beğeniler, beğenmemeler ve paylaşımlar (belirli bir videoya olan etkileşimi ölçer);
“ilgilenmiyorum” tıklamaları (YouTube, kullanıcı bir videoda “ilgilenmiyorum” butonuna bastığında bunu takip eder);
anket geri bildirimleri (YouTube, kullanıcılardan belirli videolar hakkında geri bildirim toplamak için her ay milyonlarca anket gönderir).

Bu faktörlerin yalnızca son üçü, içerik üreticisi tarafından doğrudan etkilenebilir. Geri kalanlar, yaratıcıların kontrol edemediği dış etkenlere bağlıdır.

YouTube algoritmada kararları nasıl veriyor?

YouTube’da önerilen videoları ağırlıklı olarak iki yerde görürsünüz: ana sayfa ve izlediğiniz videonun yanındaki öneriler kısmı. YouTube bu iki alanda videoları şu şekilde sıralar.

Ana sayfa

YouTube sitesini veya uygulamasını açtığınızda ilk olarak ana sayfaya gelirsiniz. Burada YouTube, size en alakalı ve en kişiselleştirilmiş video önerilerini göstererek uygulamada daha uzun süre kalmanızı hedefler.

Ana sayfadaki videolar şu temellere göre seçilir:

video performansı: benzer izleyicilerin videoyu ne kadar sevdiği;
kişiselleştirme: sizin izleme alışkanlıklarınız ve izleme geçmişiniz.

YouTube, ana sayfaya geldiğiniz ilk anda tam olarak ne aradığınızı bilmez; bu nedenle daha önce izlediğiniz video türleri hakkındaki bilgisini kullanır.

Önerilen videolar

Bu bölüm, şu anda izlediğiniz videonun sağ tarafındaki kenar çubuğunda yer alır. Algoritma, oturum boyunca izleme geçmişinizi inceler ve sırada ne izlemek isteyebileceğinizi tahmin ederek öneriler sunar.

Önerilen videolar için kullanılan başlıca kriterler:

birlikte izlenme eğilimi yüksek videolar;
benzer konuları işleyen videolar;
geçmişte izlediğiniz kanallardan gelen videolar.

YouTube, mevcut oturumdaki ilginizi bildiği için bu öneriler genel bir liste değil, oturuma özel olarak hazırlanır. Bu sayede içerik üreticiler, videolarını doğru izleyiciyle buluşturma ve viral olma şanslarını artırma imkânı bulur.

YouTube etkisini artırmanın 10 yolu

Artık algoritmanın nasıl çalıştığına dair temel fikre sahip olduğunuza göre, onu kendi lehinize nasıl kullanabileceğinize ve kanalınızda daha fazla aksiyon elde edebileceğinize bakalım.

1. Etkileşimi teşvik eden videolar üretin

Viral videolar üretmek istiyorsanız, izleyicileri etkileşime davet etmeniz gerekir. Sorular sorun, geri bildirim isteyin veya içeriğinizle ilgili meydan okumalar başlatın. İzleyici kendini sürecin bir parçası hissettiğinde, videonuzu paylaşma olasılığı artar ve erişiminiz genişler.

Örneğin “Sırada hangi konuları konuşalım?” ya da “En sevdiğiniz ipucunu yorumlarda bizimle paylaşın” gibi sorular sorabilirsiniz. “Bunu deneyin ve videonuzda bizi etiketleyin!” gibi meydan okumalar da hazırlayabilirsiniz. Bu tür yöntemler, izleyicinin içeriğinizle daha güçlü bir bağ kurmasına yardımcı olur.

Bir başka öneri: Nişinizdeki trend konular veya sık sorulan sorular hakkında videolar hazırlayın. Bu, görünürlüğünüzü artırır ve içeriğinizin daha geniş bir kitleyle rezonans yakalamasına yardımcı olur.

2. Tutarlı bir marka kimliği oluşturun

Kanalınızın tutarlı ve kolay tanınabilir bir kimliği olmalıdır. Kullanıcılar, “yeni video” bildiriminizi gördüklerinde ne tür bir içerikle karşılaşacaklarını az çok bilmelidir. Eğer videolarınız, küçük resimlerde kullandığınız renkler, yazı tipleri ve görseller sayesinde kolayca ayırt edilebiliyorsa, önemli bir avantajınız var (bunu bir sonraki ipucunda detaylandıracağız).

Örneğin 5-Minute Crafts kanalını düşünün. Adından ne beklemeniz gerektiğini hemen anlıyorsunuz. Kanala girdiğinizde, parlak renkler ve eğlenceli illüstrasyonlarla tutarlı bir görsel dil görürsünüz. Küçük resimlerinin çoğu iki ya da üç sütuna bölünmüş ya da simetrik bir yerleşime sahiptir.

3. Öneri motorunu beslemek için harici kaynaklar kullanın

Yeni bir YouTube kanalı açtıysanız, yapmanız gereken son şey yalnızca öneri motoruna güvenmektir.

Çünkü YouTube’un önerileri, büyük ölçüde izleyicilerin geçmişte videolarınızla nasıl etkileşime geçtiğine dayanır. Yeterince kişi videolarınızı izlemediyse, algoritmanın kullanabileceği veri de azdır. Bu nedenle farklı kanallardan videolarınızı aktif olarak tanıtmalısınız:

1. medya kuruluşları veya influencer’larla işbirliği yapmak;
2. yeni videoları e-posta listenize göndermek;
3. videolarınızı sosyal medya hesaplarınızda paylaşmak;
4. YouTube üzerinde ortaklık ve affiliate programları başlatmak.

Aynı zamanda YouTube SEO’ya odaklanmalı ve daha fazla abone çekmelisiniz. Tekrarlayan etkileşimler ve abonelikler, algoritmanın önerileri kişiselleştirmesine yardımcı olur ve hem mevcut hem de gelecekteki videolarınızın doğru kişilere daha sık gösterilmesini sağlar.

4. Gerçekten izlenmeye değer içerikler üretin

Algoritma, kullanıcıların videolarınızı ne kadar süre izlediğine yakından baktığı için, onları videoda tutmak ve tekrar gelmelerini sağlamak önemlidir. İşte izlenme süresini uzatmak için birkaç ipucu:

1. Diğer videolarınızı önermek için kartlar (cards) ve bitiş ekranları kullanın.
2. Videoda veya açıklamada net eylem çağrılarına (CTA) yer verin.
3. Diğer videolardan kısa sahneler ekleyerek izleyiciyi farklı içeriklere yönlendirin.

Kartlar sayesinde izleyiciyi kanalınızın derinliklerine yönlendirebilirsiniz. Ayrıca tüm videolar için altyazı açmayı düşünün; böylece insanlar sesi açamayacakları durumlarda bile izlemeye devam edebilir.

5. Tıklanabilir küçük resimler tasarlayın

Video başlıklarının yanı sıra küçük resimler (thumbnail), kullanıcıyı YouTube videosuna tıklamaya yönlendiren en büyük faktörlerden biridir. CTR’yi artırmak ve YouTube’a içeriğinizin çekici olduğunu göstermek için şu taktikleri deneyin:

1. Hareket içeren sahneleri veya güçlü yüz ifadelerini yakın plan kullanın.
2. Merak uyandıran, kısa ve kolay okunur metin parçaları ekleyin.
3. Küçük resimlerinizi markalaştırmak için tutarlı renk paletleri, yazı tipleri, görseller ve logolar kullanın.
4. Fotoğrafta “üçte bir kuralı”nı deneyin; görselin en önemli kısmını kadrajın ortasına değil, ilk veya son üçte birlik dilimine yerleştirin.

İlham almak için YouTube’un trend videolar bölümünü ya da Netflix ve Amazon Prime gibi yayın platformlarının kapak görsellerini inceleyebilirsiniz.

6. Tek bir anahtar kelimeye göre optimize edin

“Anahtar kelime doldurma” artık işe yaramayan eski bir teknik. Ancak anahtar kelimeler hâlâ önemli; algoritma, kullanıcı niyetini ve arama çubuğuna yazılan sorguların arkasındaki içerik ihtiyacını anlamak için onlara ihtiyaç duyar.

Bu nedenle her videonuzu bir ana hedef anahtar kelime etrafında kurgulamanız ve isterseniz ona eşlik eden iki-üç yan anahtar kelime belirlemeniz iyi bir fikirdir. Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, TubeBuddy anahtar kelime seçimi için oldukça faydalı bir araçtır.

Önce potansiyel bir anahtar kelimeyi arama çubuğuna yazın ve yan panelde TubeBuddy’nin sunduğu istatistiklere bakın. Benzer birkaç kelimeyi deneyerek “iyi” veya “mükemmel” puan alan bir ifade bulana kadar devam edin. İçerikleriniz genellikle iyi sıralanıyorsa, rekabet metriğine daha az odaklanabilirsiniz.

Daha sonra anahtar kelimeyi video başlığına, açıklamaya ve etiketlere ekleyin. Açıklamanın alt kısmına birkaç hashtag ekleyerek YouTube’un içeriği daha kolay sınıflandırmasına yardımcı olun.

Videolarınızı odak anahtar kelime ve birkaç yardımcı kelimeye göre optimize etmek, YouTube arama sonuçlarında daha üst sıralara çıkmanıza katkı sağlar. Aynı zamanda algoritmanın içeriğinizi daha iyi anlamasına ve videolarınızı ne zaman önereceğine karar vermesine yardımcı olur.

7. Rakiplerinizi iyi tanıyın

Her işte olduğu gibi YouTube’da da rakiplerinizi yakından takip etmek büyük avantaj sağlar. Rakip kanallara girip şu noktalara dikkat edin:

1. hangi tür içerikleri paylaştıkları;
2. en çok izlenen ve en yüksek etkileşim alan videolar;
3. kullandıkları görsel marka unsurları;
4. videolara nasıl başlık ve açıklama yazdıkları;
5. hangi anahtar kelimelere göre optimize ettikleri;
6. hazırladıkları seri veya oynatma listeleri;
7. beğeni ve yorumlara göre izleyici etkileşim düzeyi.

Onları analiz ettiğinizde, hangi stratejilerin işe yaradığını ve hangi alanlarda eksik kaldıklarını görebilirsiniz. İşte bu noktada siz devreye giriyorsunuz: İyi çalışan fikirlerden ilham alıp kendi kanalınızda daha da güçlü bir şekilde uygulayabilirsiniz.

8. YouTube Shorts içerikleri üretin

YouTube Shorts, platformun TikTok ve Instagram Reels’e verdiği yanıttır. Mobilde hızlı tüketim için tasarlanmış dikey kısa videolardır.

İçerik üreticileri, Shorts formatını kullanarak izleyicilerle daha sık temas kurabilir ve kısa, eğlenceli videolar paylaşabilir. Bu format, yeni kitlelere ulaşmak ve etki alanını genişletmek için güçlü bir fırsattır.

YouTube Shorts algoritması, hangi videoların önerileceğine karar verirken çeşitli faktörleri değerlendirir. Öne çıkan bazı kriterler şunlardır:

Üretici geçmişi: Üreticinin geçmiş videolarının performansı önemlidir. Düzenli ve kaliteli içerik, algoritmadaki konumunuzu güçlendirir.

Kullanıcı etkileşimi: Beğeniler, yorumlar, paylaşımlar ve izlenme süresi. Etkileşim ne kadar yüksekse, görünürlük de o kadar artar.

Kişiselleştirme: Algoritma, kullanıcının izleme geçmişi ve tercihlerini inceleyerek ona uygun Shorts videolarını önerir.

İçerik alakası: Algoritma, başlık, açıklama ve etiketler gibi meta verileri inceleyerek içeriği kullanıcının arama sorguları veya gezinme alışkanlıklarıyla eşleştirir.

9. İzleyiciyi daha uzun süre tutmaya odaklanın

İnsanları videoya tıklamaya ikna etmek bir şeydir; onları videoda tutmak ise bambaşka bir zorluktur. Neyse ki, izlenme süresini (ve tamamlanma oranını) artırmak için atabileceğiniz birkaç adım var:

videoya dikkat çekici, güçlü bir giriş (hook) ile başlayın;

farklı çekim açıları ve planlar kullanarak akışı dinamik tutun;

sesi açamayan kullanıcılar için videolarınızı yazıya dökerek altyazı ekleyin;

analizleri kontrol edip izleyicilerin videodan ne zaman ayrıldığını inceleyin ve buna göre video süresini ve yapısını ayarlayın;

uzun videolarda, izleyicinin dikkatini yeniden yakalamak için kritik anlar ekleyin.

Son olarak, izleyicilerden kanala abone olmalarını, daha fazla video izlemelerini ve bildirimleri açmalarını istemeyi unutmayın.

10. Önemli metrikleri düzenli olarak takip edin

YouTube’un, kullanıcıyı yanıltan ve yalnızca tıklama amacıyla hazırlanan içerikleri sevmediği bilinen bir gerçektir. Platform, Shorts veya uzun videolar fark etmeksizin, içerik üreticilerinin değer sunmaya odaklanmasını ve performanslarını gösterim, tıklanma oranı ve izlenme süresi gibi metriklerle değerlendirmesini bekler.

Bu öncelikleri YouTube Analytics panelinde açıkça görebilirsiniz. Organik erişimle ilgili metrikler, YouTube’un özellikle gösterimler ve izlenme süresi üzerinde durduğunu gösterir. Bunlar arasında:

Gösterimler: Küçük resminizin ana sayfada veya arama sonuçlarında önerilen video olarak ne sıklıkla göründüğü;
Gösterim tıklanma oranı (CTR): İnsanların küçük resmi gördükten sonra videonuzu ne sıklıkla izlediği;
Gösterim başına izlenme sayısı: YouTube’da küçük resminiz gösterildikten sonra aldığınız izlenme sayısı;
Gösterim kaynakları: Küçük resmin YouTube’da potansiyel izleyicilere nerede gösterildiği;
Gösterim başına izlenme süresi: İnsanların videoya tıkladıktan sonra ne kadar süre izlediği.

YouTube algoritması gelişmeye devam ederken

İçerik üreticiler için en büyük zorluklardan biri, algoritmanın sürekli değişmesidir. Uzun vadeli düşünüyorsanız, dün işe yarayan bazı taktiklerin bugün aynı etkiyi yaratmadığını zamanla fark edeceksiniz.

Algoritma, YouTube kullanıcılarının ihtiyaç ve beklentilerini karşılamak için durmadan güncellenir ve gelişir. Bu yüzden içerik üreticisi olarak birinci kuralınız da değişime ayak uydurmak olmalı. Algoritma güncellemelerini takip edin, uzmanlardan ve meslektaşlarınızdan öğrenin ve stratejinizi gerektiğinde uyarlayın. Esnek ve yaratıcı kaldığınız sürece, hedeflerinize ulaşma şansınız artar.

YouTube algoritması hakkında sık sorulan sorular

YouTube algoritması nedir?

YouTube algoritması, ilgi alanlarınıza uygun videoları bulmanıza ve izleme deneyiminizi en üst düzeye çıkarmanıza yardımcı olmak için tasarlanmış, gerçek zamanlı geri bildirimle çalışan karmaşık bir sistemdir. Platform, davranışınızı sürekli analiz eder ve size özel video önerileri sunar.

YouTube algoritmasını kim geliştirdi?

YouTube’un algoritması, platformun mühendis ve geliştirici ekibi tarafından tasarlanıp sürekli güncellenir. Ekip, algoritmanın içerik keşfi ve izleyici etkileşimi kurallarına uygun olmasını ve kullanıcı deneyimini iyileştirecek şekilde düzenli olarak geliştirilmesini sağlar.

YouTube algoritmasını hangi faktörler tetikler?

YouTube algoritmasını tetikleyen başlıca unsurlar; video izlenme süresi, kullanıcı geçmişi, içerik ve arama sorgusu arasındaki alaka düzeyi ile beğeni, yorum, paylaşım gibi etkileşim sinyalleridir. Bu faktörler, videoların ne şekilde önerileceğini ve sıralanacağını doğrudan etkiler.

YouTube videolarımın izlenme sayısını nasıl artırabilirim?

YouTube’daki izlenme sayınızı artırmak için şunları yapabilirsiniz:

1. Hedef kitlenizle gerçekten örtüşen, kaliteli ve ilgi çekici içerikler üretmek;
2. Başlık ve açıklamalarda stratejik ve alakalı anahtar kelimeler kullanmak;
3. İzleyicilerle etkileşime girerek sadık bir topluluk oluşturmak;
4. Tutarlı bir yayın takvimine bağlı kalmak;
5. Videolarınızı diğer sosyal medya platformlarında da aktif biçimde tanıtmak.

Telegram
WhatsApp